İnsan Hatırlar

            İnsan hatırlar buna inanıyorum. Geçmişe dönüp baktığımızda ne saçma şeylere üzülmüşüz, gözyaşı dökmüşüz. İnsan mutluyken yahut dipteyken hatırlar. Kendimden örnek vermek gerekirse hayatta ''keşke'' diyebileceğim bir şey olmadığı için mutluyum. Bazen hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Sadece şaşkınlıkla ''yok artık, daha ne olabilir ki? '' diyerek izliyor gibiyim. Evleneceğim aklıma bile gelmezdi. Oysa benim yalnız başıma yaşlanınca bile planım vardı. Galiba en çok neyden korkuyorsak ve asla diyorsak başımıza geliyor; artık buna inanıyorum. Uzun zamandır yazmıyorum. Kendimi körelmiş bir sanatkar gibi hissediyorum. Yazmak rahatlatıyor. İnsanın içe dönmesini sağlıyor hatta kendine bile itiraf edemedikleri yazarken aklına geliyor. Tıpkı benim geldiği gibi.
            Bazen sebepsiz yere kendimi yorgun hissediyorum. Düşünüyorum o kadar düşünüyorum ki kendimi soyutluyorum. Bunu kısmen seviyorum. ''Ben bu muyum?'' diye soruyorum sürekli. Mutlu muyum evet, peki ya bunu mu isterdin deyince kafamda bir sürü cevap oluşuyor. Mantığım hayır, kalbim evet. İnsan kalbiyle mi mantığıyla mı hareket eder sorusu geliyor otomatik olarak. Mantıklı olduğumu düşünsem de bazı durumlarda mantığım devre dışı kalıyor. Belki de bu bizi insan yapıyor.
Yazmayı gerçekten seviyorum. Bence her insanın öldükten sonra bu dünyada bıraktığı bir şey olmalı. -kişi sanatçıysa bu kendiliğinden oluyor.- Geçmişteki yazdıklarımı okudum. Ne kadar olgunlaşmışım. Zaman geçiyor, büyüyoruz, gelişiyoruz ve sonrası belli. Ömür dediğimiz ortalama 70 yılı en güzel şekilde geçirmek dileğiyle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Insan ayni yerden iki kere kırılmaz

Kimdir Edebiyatın Renkleri?